Norah, Dolcette ve Diğerleri – 1
Hazin tefrika
Binbir inatçı keçiyi birbirine göstermeden, değdirmeden gezdirebilen Norah, bu defa büyük bir sorunla karşı karşıyadır.
Kısa bir süre için ayrılıp, onları, binbir huysuz ve inatçı keçiyi kendi hallerinde bırakmak mecburiyetindedir.
Nedenine gelince; Norah’ın her yıl bir kez yurt dışına çıkıp geri dönmesi gerekmektedir. Bu, tabii ki, yani tahmin edersiniz ki, söylendiği kadar kolay değil.
Norah’ı alır bir düşünce: “Benim yokluğumda acaba birbirlerini fark ederler mi?”
Gerçi, asıl sorun şu olurdu: Fark etmemeleri. Norah bu olasılığı aklından kovar. Zira böyle bir durumda yegane marifetinin esasen bir marifet olmadığını kabul etmek zorunda kalacaktır.
Bunun üzerine Norah keçileri yanında götürmeye karar verir. Ama hâlâ bir sorun vardır.
Keçilerin topraklarına bağlılığı.
Bu nedenle yanına biraz da toprak almaya karar verir.
Yanında binbir keçi ve bir heybe dolusu toprak ile yola çıkar.
İlk gece bir benzin istasyonunun arkasındaki kavaklıkta mola verirler. Norah heybeyi kendisine yastık yaparak hemen uyur.
Uykusunda bir rüya görür.
Rüyasında bir İtalyan keçi ona tek başına diğer keçilere bedel olduğunu ama topraktan hoşlanmadığını, o güne dek halıdan başka bir zemine basmadığını, Norah’ı beklediğini ama lütfen, bak lütfen tek başına gelmesini söyler.
Norah İtalyanca bilmediğinden, söylenenlerden tek bir sözcük bile anlamaz ama Dolcette adındaki rüya keçisinin ifadesine ve ses tonuna bakarak bu konuşmanın sadece aşk sözcüklerinden oluştuğuna karar verir.
Sisler içindeki kavak ağaçlarına sabahın pembe ışıkları vurduğunda uyanan Norah, gözlerini açar açmaz sırıtarak “Bin iki” der.
Tekrar yola koyulurlar.
Her bir keçi, Norah ile tek başına seyahat etmekte olduğunu zannetmekte, sık sık yaklaşıp heybeyi koklamakta ve telaşlı adımlarla onu izlemeye devam etmektedir.
Norah ise nereye baksa Dolcette’i görür.
(Sürecek)
hep böyle olur nedendir bilinmez,. İnsanın hazin sonu…
quietwild
11 Ocak 2015 at 16:04
[…] 1. Bölüm için tıklayın […]
Norah, Dolcette ve Diğerleri – 2 | postparalax
09 Ocak 2015 at 00:34
kecileri kacirmak ya da kacirmamak
hoppabaz
30 Aralık 2014 at 09:09